Endüstriyel Tasarım
“Tasarım”; bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütündür. (554 Sayılı KHK m.3/a)
“Ürün” ise; bilgisayar programları ve yarı iletkenlerin topografyaları (entegre çip haritaları) hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra bileşik bir sistem veya bunu oluşturan parçaları, setler, takımlar, ambalajlar gibi nesneleri, birden çok nesnenin veya sunuşun bir arada algılanabilen bileşimlerini, grafik semboller ve tipografik karakterlerdir. (554 Sayılı KHK m.3/b)
Tasarımların özel mevzuat ile korunmasının ilk örneği, 1711’de Lyon’da tekstil dokumaları üzerindeki tasarımlarla ilgili getirilen düzenlemedir. Ülkemizde ise bu alandaki ilk mevzuat 27 Haziran 1995 tarihli R.G’de yayımlanarak yürürlüğe giren 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’dir.
Latince biçim vermek, temsil etmek anlamına gelen ‘designare’ sözcüğünden gelen tasarım/dizayn (İng. design) kavramının bir taraftan sanat ve estetik diğer taraftan ise fonksiyonellik yönü bulunmaktadır. Bu nedenledir ki salt sanatsal yönü bulunan ve telif haklarına konu olan grafik ve güzel sanat eserlerinden farklılık arz eder. Fakat tasarım konusunda hukukun ilgilendiği yönün, fonksiyonellik değil görünüm olduğunu unutmamak gerekir.
Günümüzde artık kırtasiye malzemelerinden, otomotiv sanayiine, takı ve mücevherattan sağlık sektörüne, tekstilden bilişim sektörüne kadar hemen her alanda tasarım artık vazgeçilmez bir olgu haline gelmiştir.
Yasanın kullandığı ifadenin tersine tasarımın endüstriyel olması koşulu yoktur. Tasarımcının eylemi sonucunda ortaya konan ve asıl ürünün fonksiyonunu icrasında yönlendirici olan, ürünün tamamı ya da bir kısmıyla ilgili, her türlü süsleme, çizim, maket, doku, malzeme vs. duyularımızla algıladığımız her çeşit unsur ve özelliğin tümü tasarım olgusunu karşılamaktadır. Tasarım, bir ürün veya ürün parçasının görünümüdür.
Tasarım konusundaki yasal düzenlemeler ürünlerin görünümündeki yenilikleri korur. Patent ve faydalı modelde korunan, ürünlerin özgün üretim teknikleri iken, tasarımda ise ürünlerin özgün görünümleri korunur. Diğer bir ifade ile tasarım ürünün şekli, dış görünümü ile ilgili bir kavram olup ürünün çalışma prensibiyle ilgili olan patent ve faydalı model kavramından farklılık arz eder.
Elbette bir ürün aynı anda pek çok fikri mülkiyet hakkına konu olabilir. Diğer bir değişle bir ürün veya ürünün bir parçası hem patente hem de tasarıma konu olabilir ve her iki hususta da yasal koruma altına girebilir. Hatta tasarımlar aynı zamanda 5846 s. Kanun kapsamında eser olarak kabul edilerek bu yönde de koruma altına alınabilir. Örneğin grafik sembol veya tipografik bir karakter, şartları taşıyorsa hem tasarım hem de eser olarak ayrı ayrı koruma altına alınabilir. Diğer taraftan marka tescili yapılmak suretiyle, marka olarak korunmasının önünde de bir engel bulunmamaktadır. Bu şekilde bir ürünün aynı anda farklı mevzuat hükümlerine göre koruma altına alınmasına, “çoklu-kmülatif koruma” denmektedir. Tasarımların, 5846 s. Kanun kapsamında eser olarak koruma altına alınması, tasarımcılara çok daha geniş haklar sağlar. Örneğin tasarım mevzuatına göre tescil zorunlu iken ve bir tasarım en fazla 25 yıl korunurken; aynı tasarımın eser kapsamında olması halinde her hangi bir tescil gerekmeksizin eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünden sonra da 70 yıl süreyle eserden doğan haklar yasal olarak koruma altına alınır.
Tescilli tasarımların korunması ile ilgili esasları, kuralları ve şartlar 554 Sayılı KHK’da yer almaktadır. Tescilsiz tasarımlar genel hükümlere tabidir. Ayrıca 554 Sayılı KHK çerçevesinde tasarım olarak sağlanan koruma, yukarıda geçtiği üzere 5486 s. FSEK’de aranan şartların gerçekleşmesi, yanı tasarımın aynı zamanda eser olarak kabul edilmesi halinde, kanunda öngörülen korumaya halel getirmez.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olan ve tescil edilmiş olan tasarımlar korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. Tescilli tasarımların koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 5 yıldır. Anılan süre beşer yıllık dönemler halinde yenilenmek üzere toplam 25 yıla kadar uzatılır.
Tasarım hakkı tasarımcıya veya onun hukuki haleflerine aittir. Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken tasarladıkları tasarımların sahipleri bunları çalıştıranlardır.
Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz.
Tasarım hakkına tecavüz edilmesi halinde çok ciddi hukuki ve cezai yaptırımlar söz konusudur. Hak sahipleri tecavüzün önlenmesini; ortadan kaldırılmasını; zararlarının tazmini talep edebileceği gibi ürünlerin ve üretimde kullanılan her türlü kalıp, alet, makine vs. el konulmasını ve imhasını ve tecavüzün devamını önlemek üzere gerekli tedbirlerin alınmasını ve mahkeme kararının kamuya ilan edilmesini talep edebilir. Yine ceza yargılaması sonucunda hem hapis cezası hem de ağır para cezalarına hükmolunabileceği gibi ayrıca ilgililer hakkında işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine, karar verilebilir.