Telif Hakları

Fikri mülkiyet hakları iki temel başlıkta toplanmaktadır. Bunlardan ilki fikir ve sanat eserleri yani telif hakları (copyrights), diğeri ise sınai mülkiyet haklarıdır (industrial properties).

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile korunan haklar, “fikir ve sanat eserleri, bağlantılı haklar ve veri tabanı yapımcılarının hakları” olmak üç grupta toplanmaktadır.

Fikir ve sanat eserleri ise beş başlıkta toplanmaktadır:

  1. İlim ve Edebiyat Eserleri
  2. Musıki Eserleri
  3. Güzel Sanat Eserleri
  4. Sinema Eserleri
  5. İşleme ve Derleme Eserler

Bunlarla birlikte, eser vasfında olmasa da mektup, portre, ad ve alamet gibi koruma konuları da FSEK’te düzenlenmiştir.

FSEK’te, eser sahibinin haklarıyla birlikte “Bağlantılı Haklar” olarak ifade edilen, icracı sanatçıların, icrayı organize edenlerin, fonogram yapımcılarının, film yapımcılarının ve radyo-tv kuruluşlarının haklarına ilişkin hükümler de yer almaktadır.

Eser sahiplerinin ve bununla bağlantılı olanların haklarının yeterince korunmadığı bir ülkenin, diğer ülkelerle rekabet edebilmesi ve ilerleme kaydetmesi mümkün değildir. Bu koruma, etkili ve yeterli bir fikri haklar mevzuatıyla devlet tarafından sağlanmalıdır.

Matbaanın kullanımının gecikmesine paralel şekilde, ancak 1857 tarihli Telif Nizamnamesi ile birlikte ilk hukuki düzenlemenin yapılmış olması, telif hakları konusunda oldukça gecikmiş olduğumuzu göstermektedir. Modern anlamda ilk fikir ve sanat eserleri kanunu, 8 Mayıs 1910 tarihli “Hakkı Telif Kanunu” olup bu kanun, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 13 Aralık 1951 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanıp 1 Ocak 1952 tarihinde yürürlüğe girmesine kadar kullanılmıştır. Yahudi kökenli olması nedeniyle üniversitedeki görevinden Mart 1933’de ayrılıp aynı yıl Almanya’dan Türkiye’ye iltica etmiş ve Ankara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde yirmi yıl ders vermiş olan Prof. Dr. Ernst Eduard Hirsch’in öncülüğünde hazırlanan ve genel itibari ile Hirsch’in görüşlerini yansıtan 5846 sayılı Kanun’da;1983, 1995, 2001, 2004, 2005, 2007, 2008, 2012 ve 2014 yıllarında değişiklikler yapılmıştır.

Gerek eser gerekse bağlantılı hak sahiplerinin, Kanunla koruma altına alınmış olan haklarının ihlal edilmesi halinde, hukuki ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Telif haklarına tecavüz eden kişi bir taraftan yüklü tazminat ödemek zorunda kalırken diğer taraftan da hapis cezası ile cezalandırılabilmektedir. Telif haklarına tecavüz halinde başvurulabilecek yasal yolları sıralamak gerekirse;

  • İhtiyati tedbir talebi
  • Gümrüklerde el koyma talebi
  • Eser sahibinin tespiti davası
  • Tecavüzün tespiti davası
  • Tecavüzün önlenmesi davası
  • Tecavüzün kaldırılması (ref’i) davası
  • Ceza davaları

İstanbulHDA, temel uzmanlık alanlarından biri olan telif haklarıyla ilgili;

  • Uyuşmazlıkların, dava aşamasına geçilmeksizin arabuluculuk yöntemiyle çözülmesi,
  • Uyuşmazlık konularıyla ilgili tarafsız, uzman görüşü (hukuki mütalaa) sunulması,
  • Bu alanda ihtiyaç duyulan her türlü sözleşmenin hazırlanması, incelenmesi ve yeniden düzenlenmesi,
  • Telif hakları ihlallerine karşı Savcılık aşamasından itibaren tüm ceza ve hukuk davalarının takibi,

olmak üzere, danışmanlık, arabuluculuk ve dava takip hizmetlerini sunmaktadır.